Hidayet Coşkun, Mersin’de gemide çalışıyor. Çoşkun15 yıl evvel İspanya’nın Endülüs bölgesinde papaya meyvesi ile tanıştı. Meyvenin tadına bakan Coşkun, beğenince tohumunu alıp Türkiye’ye getirerek meskeninin bahçesine dikti ve amatör olarak yetiştirmeyi denedi. Randıman almaya başlayan Coşkun, emekli olduktan sonra üretimini geliştirerek ağaç sayısını 100’e çıkarttı. 100 ağaçtan ortalama 10 bin meyve alan Coşkun, dönemde 45 bin TL’ye yakın gelir elde ediyor. Talepten şad olan Coşkun, meyvenin tıpkı vakitte reçelini ve yemeğini de yapıp tüketiyor.
45 BİN TL GELİR
Papaya üretimini geliştirerek üretimini artırmayı hedefleyen Coşkun, “Gemicilik yaptığım vakitler yurt dışında bu meyveyi gördüm. Tadını beğendim, köyüme katkı olsun diye tohumunu getirerek bahçemde deneme maksatlı ektim. Diktiğim ağaçtan hoş bir randıman alınca ağaç sayısını çoğalttım. Şu an 100 ağacım var lakin bunu 5 bin fideye kadar çıkartıp yaymayı düşünüyorum. Bir ağaçtan birinci dönem 50 meyve alıyorum, yılda toplam 100- 120 meyve veriyor. Papayayı hem meyve olarak hem de zerzevat olarak kullanıyoruz. Birinci başlarda 1- 2 kilo tartısında meyve üretiyordum şu an 700- 800 gram tartısında meyve üretiyorum. Piyasa için ülkü tartı. Adedini 7- 8 TL’den veriyorum” dedi.
‘AVRUPA’DA AĞIR TALEP GÖRÜYOR’
Ziraat mühendisi Deniz Gürbüz de C vitamini bakımından güçlü olan meyvenin Avrupa ülkelerinde ağır talep gördüğünü söyledi. Papayanın ülkemize yeni giren bir alternatif eser olduğunu belirten Gürbüz, “Papayanın Anavatanı Güney Amerika ve Uzakdoğu. Soğuğu sevmeyen bir meyve. Ağacı 6 ayda meyve verecek olgunluğa erişiyor. Avrupa ülkeleri tarafından tercih ediliyor. Papaya, karaciğer kanserine karşı tesirli bir meyvedir. Potasyum ve kalsiyum tarafından zengindir. A, B1, B2, B5 vitaminlerini barındırır. Yüksek ölçüde C vitamini içerdiği için Avrupa ülkelerinde ağır halde talep görüyor. Ülkemizde de tüketiminin artacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Cumhuriyet
