Avustralya Flinder’s Üniversitesi’nde 15-17 yaş ortasında 34 denekte yapılan bir araştırmaya nazaran, 5, 7.5 ve 10 saatlik uyku müddetleri verilen deneklere uyandıktan sonra her 3 saatte bir depresif, öfkeli, başı karışık, gergin, memnun, enerjik üzere hisleri soruldu. Araştırmada, 5 saat uyuyanların çok daha depresif, öfke ve baş karışıklığı yaşandığı saptandı. 5 saat uyuyanların, sonrasında 10 saat uyusalar dahi his durumundaki kötüleşmenin düzelmediğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, “Her yaş kümesinde uyku bozukluğunun önemli yan tesirleri var fakat ergenlikte his durum daha kolay bozulabildiği için uyku daha da ön plana çıkıyor ve daha yakından ele alınması gerekiyor” dedi.
10 SAAT UYUYANLARIN HİS DURUMU DAHA NİZAMLI
Araştırma ile ilgili ayrıntıları paylaşan Dr. Onultan, “10 saat uyuyanların his durumlarının daha tertipli olduğu, memnunluk katsayılarının besbelli olarak arttığı ortaya çıktı. 5 saat uyuyup his durumu bozulanların sonrasında 10 saat uyusalar dahi ortayı kapatamadıkları ortaya çıkmış ve his durumları düzelmemiş” diye konuştu.
ANLAMAYI VE BELLEĞİ DE ETKİLİYOR
Uykusuzluğun sırf his durumuyla alakalı olmadığına dikkat çeken Dr. Onultan, “Bir yandan da bilişsel işlevleri, anlamayı ve belleği de etkileyen bir süreç oluyor. Bilhassa imtihana girenler için bunları da söyleyebiliriz” dedi.
UYKU HİJYENİNE DİKKAT
Sadece ergenlerde değil uyku sorunlarının yetişkinlerde de meselelere neden olabileceğini belirten Dr. Oğuzhan Onultan, “Uyku hijyeni için odada mavi ışık yayan cep telefonu, televizyon, tablet üzere eşyalar olmamalı. Uyku hijyeni büsbütün odanın uykuya yönelik olmasıyla alakalı bir şey. Şayet bu tip aygıtlar kullanılacaksa bunun konutun öteki yerinde kullanılması lazım. Bu manada meskenden çalışan insanların ergenlere nazaran daha farklı uyku bozuklukları ortaya çıkıyor” tabirlerini kullandı.
BAYANLARDA ANKSİYETE, ERKEKLERDE BAŞ KARIŞIKLIĞI ÖN PLANDA
Uyku Tıbbı Dergisi’nde yayınlanan bir yazıda 14-18 yaş kümesi deneklerde çalışma yapıldığını da belirten Onultan, “Özellikle bayan deneklerde tasa bozukluğunun, anksiyetenin, gerginliğin; erkek deneylerde ise baş karışıklığının daha fazla olduğu ortaya çıkmış. Bu yüzden uyku bozukluğunun bayanlarda his durumunu daha fazla etkilediğini söyleyebiliriz” dedi.
UYKU EKSİKLİĞİ TELAFİ EDİLEMİYOR
Uyku eksikliğinin telafi edilemediğini lisana getiren Onultan, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Kasım 2016’da da yeniden uyku araştırmaları mecmuasının yayınladığı bir çalışma var. Burada da yapılan çalışmada uyku eksikliğinin her biçimiyle daha sonra telafi edilemediği ve kısa periyodik uyutulan deneklerin hiçbir halde derin uykuya dalamadığı, böylece bedenin dinlenmesi ve melatonin salgılaması ismine daima eksik kaldığı ve bundan sonra bunun hiçbir biçimde yerine koyulamadığı saptanmış.”
Cumhuriyet
