CHP Eğitim Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Lale Karabıyık, 24 Kasım Öğretmenler Günü hasebiyle açıklamalarda bulundu.

Türkiye’deki öğretmen açığına dikkati çeken Karabıyık, Sayıştay raporuna nazaran, 138 bin öğretmen açığı bulunduğunu belirtti.

Atama bekleyen 700 bine yakın öğretmen olduğunu, yeni mezun olacak öğretmenlerin dahil edilmesiyle bu sayının 1 milyona yaklaşacağını lisana getiren Karabıyık, şu anda da 60 bin öğretmenin atama beklediğini söyledi.

Karabıyık, 3600 ek göstergenin çıkmasını bekleyen öğretmenler bulunduğunu, bunun çıkması halinde 100 bin öğretmenin emekli olacağını, böylelikle takım boşalacağını tabir etti.

Öğretmenlerin özlük haklarının farklı ve özel bir meslek maddesiyle şekillendirilmesi gerektiğine işaret eden Karabıyık, şöyle konuştu:

“Öğretmenlik meslek yasasının çıkması lazım. Biz bunu hazırladık, tekraren bunu tabir ettik. Sayın Bakan hazırlık yapıldığını Meclise getirileceğini söylüyor lakin hiçbir ses çıkmadı.

Öğretmenliği başka memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, vazifenin kıymetini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak emeli ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’na gereksinim bulunuyor. Tüm eğitim paydaşlarının iştiraki ve uzlaşması ile Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalı. Eğitim siyaset üstü bir durumdur. Ben yaptım oldu anlayışı eğitim alanında muvaffakiyet sağlamaz.”

ÖĞRETMENLER GEÇİM PROBLEMİ YAŞIYOR

Takımlı, kontratlı, fiyatlı formunda üç tip öğretmen bulunduğunu, bunun yanlış bur uygulama olduğunu lisana getiren Karabıyık, öğretmenlerin takımlı ve eşit statüde olmaları gerektiğini söyledi.

Karabıyık, aldıkları fiyat nedeniyle öğretmenlerin kendilerini garantide hissedemediklerini belirterek, “Öğretmen atamalarında yapılan mülakat da siyasi gayeli kullanılıyor. Biz her vakit liyakatten yanayız. Gerekli imtihanlar aslında var, olmalı da fakat mülakatın olması son derece yanlış.” dedi.

Öğretmenlerin gelirlerinin düşük olduğunu ve geçim derdi yaşadıklarını aktaran Karabıyık, “Eğitim-İş’in anketinde sayılar var, öğretmenlerin yarıya yakını ‘daha iyi fiyatlı bir iş bulsam geçerim’ diyor. Öğretmenlik mesleği ulvi bir meslek ancak maddi kasvetler ve geçim ezaları öğretmenlere bunu düşündürüyorsa burada yönetenlerin sorumluluğu ve hatası büyüktür.” diye konuştu.

Eğitim sisteminde ezalar olduğunu, öğretmenlerin ve paydaşların görüşlerinin alınmadığını kaydeden Karabıyık, “Eğitim Şurası her nedense bir mazeretle toplanmıyor. Paydaşların, öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin, akademisyenlerin, eğitim sosyologlarının görüşleri alınarak, imtihan sistemi, eğitim sistemi müfredat planlanmalı. Hatta uzaktan eğitim de bu biçimde planlanmalı. Uzaktan eğitim ile ilgili gelişmeleri öğretmenler bizimle birebir anda ekrandan görüyorlar.” değerlendirmesini yaptı.

PROBLEMLER ORTAK

Eğitimin farklı vakıf ve tarikatların eline teslim edildiğini savunan Karabıyık, bunun çağdaş eğitimde yerinin olamayacağını söyledi. Karabıyık, öğretmenlere verilen eğitimle ilgili de yeni bir düzenlemenin oluşturulması gerektiğini belirtti.

Karabıyık, öğretmenlik mesleğinde yükselmede liyakatin temel alınması gerektiğini de vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Öğretmenlerle yaptığımız toplantılarda, öğretmenlere problemleriniz nedir dediğimizde kendi problemlerini ya söz etmiyorlar ya sona bırakıyorlar. Evvel öğrencisinin, sınıfının sıkıntılarını lisana getiriyorlar. Öğretmenlerin problemleri ortak ve çözülemeyecek hiçbir sorun yok. Kâfi ki öğretmene verilen pahanın şuurunda olunsun. Bizim ülkemizde öğretmenler hak ettiği şartlarda değiller, hak ettiği şartı saygınlığı onlara geri vermek bizim boynumuzun borcudur. CHP olarak biz bunu yapacağız.”

Cumhuriyet