Basına kapalı yapılan görüşmenin akabinde bahisle ilgili bir çalışma yapan İlgezdi, hazırladığı raporda şu tespitlerde bulundu:

– Uzman eksikliği: Uzman eksikliği nedeniyle yeni açılan hastanelerde, pratisyen hekimlerin ve ağır bakımla alakası olmayan branş doktorlarının görevlendirilmeleri bu ağır bakımlar için sorun oluşturuyor. Hemşire ve işçi olmadan, ağır bakım kaidelerini sağlamayan yerler ağır bakıma çevrilmeye çalışılıyor. Bu nedenle aktif bir tedavi sağlanamıyor.

– Yatağı artırmak tahlil değil: Türkiye’de pandemi süreci ağır bakımda çalışanların üzerine atılmış durumdadır. Salgınlar tedavi edilerek önlenemez, ağır bakımda önlenemez, hastane yatağı artırılarak da önlenemez.

– Servise geçişler 3-4 gün: Yaşanan pandemi sürecinde acil servisler yetersiz kaldı. Dünyada acil servisten ağır bakıma geçiş müddeti 2-24 saat ortasında değişirken sıhhatte ihtilal yaptığını argüman eden AKP iktidarında Türkiye’de 3-4 güne çıkmış durumdadır. Acil servislerde kaç yatağın dolu ya da boş olduğu değil, ağır bakım gereksinimi olan hastanın ne kadar beklediği kıymetli.

– Estetik yapılıyor: Pandemi gerekçesiyle birçok ameliyat yapılmazken; 1 Haziran’daki açılım ile elektif ameliyatlar yapılmaya başlandı. Risk oluşturabilecek birçok hastanın ameliyatı bekletilirken estetik ameliyatlar sürüyor.

– Ek ödemelerde adaletsizlik: Sıhhat çalışanları için bakanlığın açıkladığı performans ismi altında verilecek ek ödemede büyük adaletsizlik yapılıyor. Bu kapsamda 7 TL ile 22 bin TL ortasında değişen adaletsiz bir dağılım oluşturuldu. Yan yana çalışan sıhhat işçilerinin bir kısmı 7 TL alırken, küçük bir kısmı da 22 bin lira aldı.

Cumhuriyet