CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komitesi üyesi Aykut Erdoğdu, gece yarısı kararnamesiyle Merkez Bankası Lideri Naci Ağbal’ın vazifeden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasına ait değerlendirmede bulundu.
Ülkede neredeyse 3 ayda bir Merkez Bankası Lideri değişikliği yapıldığını kaydeden Erdoğdu, şu tabirleri kullandı:
“Mevcut idare modelinde rastgele bir makamda kimin oturduğunun hiçbir kıymeti yok. Zira onların o vazifelere gelmesi de oradan alınması da onların o kurumlarda aldığı kararlar da, Cumhurbaşkanı’nın kendilerine ne kadar imkan sağladığıyla gerçek orantılı. Faiz indireni de, faizi artıranı da vazifeden alıyor. Burada temel sorunun ne olduğunu tespit edemezsek problemleri sağlıklı değerlendiremeyiz. Türkiye’nin temel sorunu, kurumsal yapının yok edilmiş olması ve kuralların bağlayıcılığının kalmamasıdır. Merkez Bankası Kanunu’nda Liderin vazifeden alınamayacağı çok açık. İktidar, 375 sayılı Kanun Kararında Kararname’nin 35’inci unsuruna nazaran misyondan alıyor. Meğer KHK, ilgili kanun varsa onun üzerinde olamaz. Merkez Bankalarının imkanları epeyce geniş olduğu için siyasi erkten bağımsız kararlar alarak, piyasada istikrar sağlayabilsinler diye liderlerinin misyondan alınması zorlaştırılmıştır. Örneğin ABD’de Liderler 4 yılda değişirken, bir Merkez Bankası lideri 20 yıl misyonda kalabiliyor. O nedenle de FED Başkanı’nın kelamının de hareketlerinin de bir yükü var.”
“ALACAĞI KARARLARIN EHEMMİYETİ KALMADI”
Tüm dünyada Merkez Bankalarının iktisadın en değerli oyuncusu olduğunu, birçok vakit kullandığı araçlar yerine kelamını kullanarak sonuca gittiğine işaret eden Erdoğdu, “Bütün piyasalar Merkez Bankalarından gelecek işaretlere bakar. Bu Merkez Bankalarının gücünden kaynaklanır.Ama maalesef son 20 ayda 4 lider değiştirmek, Merkez Bankası’nın hiçbir yükünün kalmadığının göstergesidir. Bu yüzden alacağı kararların hiçbir manası olmayacaktır” diye konuştu.
Dün gece yayınlanan KHK’ların bir defa daha Türkiye’nin öngörürlülüğü kalmamış bir ülke haline geldiği görüşünü pekiştirdiğini tabir eden Erdoğdu, şu kelamları lisana getirdi:
“Para siyasetleri uzun vadeli olur. Örneğin FED Lideri 5 sene sonra ne yapacağını açıklıyor. Bizde ise 3 ay biri geliyor bir plan yapıyor, 3 ay sonra bir oburu geliyor öteki bir rota çiziyor, sonra bir diğeri geliyor. Merkez Bankası asla deneme yanılma formülü ile yönetim edilmez. Merkez Bankası’nda bugün verdiğiniz kararların sonucunu gelecekte alırsınız. O nedenle ekonomik aktörler geleceği öngörmek ister. Lakin Türkiye iktisadı, tek adam idaresine geçtiği günden beri dalgalı denizde dümeni olmayan tekne üzere yalpalaya yalpalaya gidiyor. Nereye gideceğimiz, hangi limana yanaşıp yanaşmayacağımız muhakkak değil.”
“GEREKÇEYİ BİLMEK HAKKIMIZ”
Bu kararla bir sefer daha devlet denilen organın yapısının önemli ziyana uğradığının altını çizen Erdoğdu şöyle devam etti:
“Gece yarısı KHK’ları ile kurallar, kanunlar ve yönetmeliklerin hiçbir bağlayıcılığının kalmadığını gördük. Türkiye’de kurumsal yapı büsbütün lağvedildi. MB’nin, BDDK’nın, TÜİK’in ve başkalarının hiçbir ehemmiyeti yok. Cumhurbaşkanı neyi nasıl yapmak istiyorsa onu yapıyor. Zati rastgele bir münasebet de açıklamıyor. Halbuki bu ülkeye parasını yatıran yerli ya da yabancı yatırımcının da bu ülkede iş yapanın da vatandaşın da bu değişikliğin münasebetini bilmek hakkı. Lakin Cumhurbaşkanı rastgele bir mevzuda tasarrufta bulunuyor ve orada kalıyor. Bunun manası ‘Keyfim bu türlü istiyor’ Bugün keyfinize nazaran kararlar alırsanız yarın yabancı yatırımcı da yerleşik yatırımcı da sarfiyat.”
“GÖREVDEN KAÇAN KAÇANA”
Misyondan alınan Naci Ağbal’ın karardan sonra yaptığı açıklamada, “Görevden alınmam nedeniyle de şükranlarımı arz ediyorum” dediğini anlatan Erdoğdu, “Yani misyondan alındığı için neredeyse bayram ediyor, ‘beni burdan kurtardı’ diyor. Kurumların içi ne haldeyse kaçan kurtuluyor. Berat Albayrak da kaçtı kurtuldu. Ne büyük bir istikrarsızlık… Başkanlık gelecek istikrar gelecekti, lakin vazifeden kaçan kaçana” dedi.
Bu türlü bir periyotta yatırımcıların hiç risk alma talihi olmadığını bildiren Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:
“Çünkü hiçbir şeyin öngörürlülüğü yok. Fiyat istikrarı sağlamakla misyonlu kurumun kendisi istikrarsız, bu türlü bir ülkeye ne yabancı yatırımcı gelir ne de yerleşikler yatırım yapar. Artık Türkiye’ye sıcak para olarak bile kaynak gelme imkanı yok. Yabancılar her şeye çok yakından bakıyor ve hassaslar. Büyük şirketlerin analistleri daha tahlillerini tamamlamadan lider değişiyor. Bu şirketler geldiklerinde hangi kurdan döneceklerini iddia edemeyecekleri için artık onlar bile gelmeyecektir.”
Cumhuriyet
