Sıhhat işçisi maaşlarındaki ezayı anlatmaya hemşirelerden başlayan Bacaksız, “Hemşirelerimiz birtakım yerlerde paklık çalışanından düşük maaş alıyor. İşe yeni başlayan 4-b’li bir hemşire 2 bin 800 lira alıyor” dedi.

“Artık neredeyse hepimizin fiyatı taban fiyat oldu” diyen Bacaksız, mesken kiraları ve faturalar düşünüldüğünde taban fiyatın de yetersiz olduğunu vurguladı. Bu sorunun tahlilinin performans odaklı ek ödeme olmadığını vurgulayan Bacaksız, “Bugün ‘Döner sermaye performans fiyatı ödenmiyor’ diye konuşulurken, aslında bir maaş düzenlemesi konuşulmalıdır. Yoksa kalıcı bir tahlil bulamayız” diye konuştu.

‘BAŞKA SIKINTILARI KONUŞAMIYORUZ’

Türkiye’de sağlıkçıların geçim ve fiyat meseleleri nedeniyle öteki sıkıntıların gündeme gelmediğini belirten Bacaksız, şöyle devam etti: “Türkiye’de virüsten ömrünü yitiren sıhhat çalışanlarının Almanya’nın 10 kat fazla olmasının bir nedeni, dinlenme hakkının, müsaade hakkının gasp edilmesidir. Fakat bunları konuşamıyoruz. Ya da önümüzdeki ay soğuklar gelecek. O vakit virüs nasıl olacak? Bunları da konuşmalıyız. Ayrıyeten aşılama süreci de planlanmamış durumda. Gelen aşı işçiye bile yetmeyecek üzere duruyor. Faz 3 çalışması da bitmemiş bir aşı var. Lakin bunlar hiç konuşulmuyor. Sıhhat işçisi ‘Bir ay sonra ne kadar alacağım’ diye düşünmek zorunda kalıyor.”

DARBE YASASINI SAVUNUYORLAR

İktidarın darbe konusundaki açıklamalarına dikkat çeken Genel Sağlık-İş Genel Lideri Zekiye Bacaksız, “Her fırsatta darbe konusu gündeme getiriyorlar. 80 darbesinden sonra sıhhat çalışanının maaşını 4’te 1’e düşüren bir düzenleme yapıldı. Hâlâ darbecilerin yaptığı maaş düzenlemesine sahip çıkıyorlar” dedi.

Cumhuriyet