Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP’li Melih Bulu’yu protesto etmek isteyen öğrenciler evvelki gün darp edilerek gözaltına alındı. Hür bırakılan öğrenciler anayasal haklarını kullandıkları için gözaltına alındıklarını belirtti. Boğaziçi direnişinde polisin gözaltına aldığı gençler yaşadıklarını gazetemize anlattı:
– Öğrenci E.E: Güney kampustan üniversiteye girmeye çalışırken 100 kadar polisin saldırısına uğradık. Trafiğin işlek olduğu bir caddede akına uğradığımız için birçoğumuz ezilme tehlikesi yaşadık. Gözaltılar yapılırken ise her bir öğrencinin üzerine en az 10 polis çullandı. Bir arkadaşımızın ayağı çatladı. Bir arkadaşımızın çenesi yerinden çıktı ve bir arkadaşımız ise başına aldığı darp nedeniyle travma geçirdi.
– İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi E.Ü: Boğaziçi Üniversitesi’ne çıkan tüm yollar kapatılmıştı. Otobüsten kampusa birkaç durak kala indik. Milletvekilleriyle yürüyorduk. Rastgele bir slogan vs. atmaya şimdi başlamamıştık. Polis ikaz yapmadan üzerimize saldırdı. Darp edildik. Kollarımız ve bedenimizde morluklar oluştu. Cinsiyetçi küfürlere ve polisin cinsel saldırısına maruz kalan arkadaşlarımız oldu. Saatlerce gözaltı aracında havasız bekletildik. Her yerimiz ağrıyor. Bu nedenle hür bırakıldıktan sonra da pek uyuyamadık.
CİNSEL TACİZ ARGÜMANI
– Öğrenci K.Ç: 2 polis gözaltı aracının yanına yanlışsız beni sürükledi. Polis çemberi altında bulunduğum sırada kalçam iki kez avuçlanarak sıkıldı. Fark ettiğim anda gerimi döndüğümde sırf 4 çevik kuvvet polisi olduğunu gördüm. Reaksiyon göstererek uzaklaşmalarını söyledim ve kolumda bulunan iki sivil polise “kalçama dokundular” dediğimde hiç bir reaksiyon göstermeden karşılık vermediler. Tekrar “Kalçama dokunuyorlar, gerime geçin” demek zorunda kaldığımda “Aynen, aynen” diyerek geçiştirdiler ve o alanda tutmaya devam ettiler. Gözaltı aracına sokulmak üzere sağ kolum çevrilerek ve sürüklenerek araca yüz üstü yapıştırıldım bu sırada sağ kolumda olan polis iki bacağımı açarak tek bacağı ile özel bölgeme bastırarak karşıt kelepçe yapmaya çalıştı.
– Etiler’de gözaltına alınan M.S: “Biz otobüsten indik yürümeye çalıştığımızda çok sert bir biçimde saldırdılar. Hepimiz öğrenciydik çok acımasızlardı. Baş falan hiç gözetmeden tekme attılar. Yere yatırıp karşıt kelepçe taktılar. Kelepçe takarken de darp ettiler. Cenesi çıkan, baş travması geçiren arkadaşlarımız oldu. Beni yerde sürükledikleri için bacaklarım morardı.
POLİSTEN TEHDİT
– Gözaltına alınan öğrenci T.K: Etiler’de yürüdüğümüz esnada polis ikaz yapmadan bize saldırdı. Karşıt kelepçe yaptılar. Bedenimde morluklar oluştu. Polisin azabı çok görünürdü. Saatlerce karşıt kelepçeli bekledik. Gözaltı sırasında da tehditler savurdular, hakaret ettiler. ‘Bizim yüzümüzü iyi ezberleyin, tekrar karşılacağız’ dediler.
– Gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi D.B.Y: Okuduğum Boğaziçi Üniversitesi’ne vekillerle birlikte giderken polis saldırdı. Darp edildik. Boğaziçi direnişini bastırmak için büsbütün devletin şiddet uygulamasından diğer bir şey değil.
‘BAŞIMI ÖRTTÜRMEDİ’
Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan bir bayan öğrencinin yaşadıkları ise avukatlar tarafından tutanağa alındı. Tutanağa nazaran bayan öğrenci yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yakalama süreci sırasında sivil kıyafetli bir bayan polis beni kolumdan tutarak yerde sürükleyince başörtüm açıldı. Sonrasında gözaltına almak için bana aykırı kelepçe yaparak başımı yine örtmeme müsaade etmedi. Başımı örtme isteğime ‘Ben örteceğim senin başını, başını öne eğ görürsün sen’ dedi. Otobüse bindikten sonra da muamele devam etti. Aksi kelepçeyi çözmediler.
Cumhuriyet
