Tiyatro ve dizi oyuncusu Emre Kınay, Instagram hesabından yaptığı görüntülü paylaşımla, yangınlara ve hükümetin yetersizliğine isyan etmişti. Kınay, paylaşımında “Eğer uçak alacak paran yoksa kirasını ödeyecek paran vardır. İtalya’dan, İspanya’dan istersin Yunanistan’ın verdiği yardım ağrına gidiyorsa senin, gidersin İtalya’dan, İspanya’dan alırsın uçağı, ‘kirası ne kadar kardeşim’ dersin, tamam mı? Verirsin bu ülkenin ciğerini korursun. TOKİ bugün örnek model mesken tasarlamış köy meskeni diye. Hiç mi utanmıyorsunuz?” tabirlerini kullanmıştı.
‘MEVLÜT BEYEFENDİ ÇOK DEĞERLİ BİR İNSAN’
Kınay’ın açıklamalarının tesiri sürerken, ünlü oyuncudan iki yeni görüntü daha gelmişti. Kınay, yeni paylaşımlarında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir telefon görüşmesi yaptığını söylemiş ve ortalarında geçen diyalogu anlatmıştı.
KÜBRA PAR’DAN KINAY’A ÇOK SERT KELAMLAR
Habertürk muharriri ve sunucusu Kübra Par, köşesinde oyuncu Emre Kınay’ın açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi. Par, Kınay için “Dünkü kaplan gitmiş yerine bir kedicik gelmiş” sözlerini kullandı.
Kübra Par’ın yazısından ilgili kısım şu formda:
“Haluk Levent, Şahan Gökbakar üzere kimi sanatkarlarımız bu yangın günlerinde canını dişine takarak yardım toplamaya, yetkilileri uyarmaya çalışırken, bazıları de toplumsal medyada atarlı görüntüler çekerek takipçi arttırmaya, milleti birbirine düşürmeye çalışıyor.”
“NE ÜSLUP VAR NE ADAP”
“Ne üslup var ne adap ne de hakikat bilgi… Emre Kınay ismindeki istekli de oturmuş bir kıraathane bahçesine güya iktidarı eleştireceğim diye sallayıp duruyor. Neymiş efendim ihbarlar alıyormuş, iktidar yangınları kasıtlı olarak söndürmüyormuş. Dışişleri Bakanı yangınlar büyüsün diye yabancı ülkelerden gelen telefonlara çıkmıyormuş. ‘Aptal değiliz, ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz’ diyor. Sallıyor da sallıyor… Eline bir kova su alıp dökmemiş, oturduğu yerden ahkâm kesiyor.”
“SANATÇI KILIKLI TROLÜMÜZ”
“Sonra ne oluyor dersiniz? Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu görüntüden haberdar olup Kınay’ı arıyor. Sonraki gün bir görüntü daha çekiyor sanatçı kılıklı trolümüz. Bu sefer tonu bam öbür… Dünkü kaplan gitmiş yerine bir kedicik gelmiş. Yangınları kasıtlı olarak büyütmekle suçladığı Çavuşoğlu hakkında “Her şeyden evvel Mevlüt Beyefendi (Çavuşoğlu) çok değerli bir insan” diye kelama başlıyor. Arkası arkasına iltifatlar sıralıyor. “Ülkeler verdikleri kelamları tutmamış. Milletlerarası bağlarda olur bu türlü şeyler. Buradaki söylediğim şeylerin aksilikle ilgisi yok. Uçak alacağımızı düşünüyorum” diye 180 derece tornistan yapıyor.”
“BU TİPLERE BİR DE ‘SANATÇI’ DİYORUZ”
“Peki en küçük bir özür ya da öz tenkit var mı? Yok. “İktidar yangınları taammüden büyütüyor diye ihbar alıyorum dedim lakin bu yanlışsız değilmiş, halkı galeyana getirdim kusura bakmayın” diye özür dileme var mı? O da yok.. Paçalarına kadar geçersizlik ve samimiyetsizlik akıyor. Problem ne iktidarı eleştirmek ne de halkı bilinçlendirmek. Tek kederi dikkat çekmek. Bu tiplere bir de ‘sanatçı’ diyoruz ya ona yanıyorum, halbuki hayatları ‘tiyatro’.”
Cumhuriyet
