İmamoğlu, “Adil, Yeşil ve Yaratıcı İstanbul Yolunda 18 Ay” başlığıyla düzenlediği “hesap verme” aktifliğinin akabinde, Haliç Kongre Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Su konusunda acil tedbir planınız nedir? Kesintilere mi başlayacaksınız? Depolar geri mi geliyor? Tankerlerle su mu taşıyacağız?” sorusu üzerine, şu an İstanbul’u alarma geçirecek, su kesintisini gerektirecek bir meşakkati görünmediğini söyledi.
“Mevcut durumu tahlil ettik. Elbette ki mevcut durumla alakalı şunu söyleyelim: En düşük yağış ölçülerinden birisi dahi bu önümüzdeki aylarda olur ise yani bilhassa ocak, şubat ve mart için konuşuyorum. En düşük yağış ölçüleri olsa bile önümüzde şu an İstanbul’u alarma geçirecek bir su kesintisi sorunu gözükmüyor.
“İKİ KURAK MEVSİM ÜST ÜSTE OLABİLİYOR”
Fakat şunu da söz edelim. İstanbul, 2019’u kurak geçirdi. 2020’yi kurak geçiriyor. Ve bu genelde iki kurak mevsim üst üste olabiliyor periyot dönem. Yağış ölçüleri açısında da nitekim bu iki kurak mevsimde geçmişte olduğundan çok daha az yağış alan bir devri yaşıyoruz. Bilhassa bu yılın Kasım ve Aralık ayı için söylüyorum. Lakin seneyi düşündüğümüzde önümüzdeki seneyi düşündüğümüzde tekrar kuraklığın başka bir tehdit oluşturacağı konusunda risklerimiz var.
“MELEN’İN BİTMESİNE 4 YIL VAR”
İstanbul’un su meselesini çözecek strateji 1989 yılında ortaya konulmuş. O periyodun mahallî idaresi, o devrin hükümeti Melen Barajı ile ilgili strateji oluşturmuş. O vakit İstanbul’da SP’li belediye vardı. Türkiye’yi de ANAP yönetiyordu. Bu bahiste Melen Kanunu çıkarmış. Her şeyi belirlenmiş ve bu su siyasetleri üzerinden süreç tamamlanmış. Ancak ne yazık ki bu Melen 2016 yılında bitmesi tanımlanan Melen, önümüze öteki sıkıntılarla dikildi. Şu an bu meseleler çözülüyor. Bakanlık ve DSİ ile müzakerelerimiz gösteriyor ki 4 yılı var Melen’in. Bitirilmesi ve su toplaması 4 yılı var.
“ZOR GÜNLERDE YENİ KUYULAR AÇMAYA BAŞLADIK”
Biz Melen’den su basıyoruz. Olağan derenin debisinden su basıyoruz. Öbür yerlerden de su basıyoruz İstanbul’a. Ve şu güç günlerde yeni kuyu açmalarına da başladık. İstanbul’un suyunu istikrar de tutmak açısından. Bunun farklı ölçümleri, Anadolu, Avrupa yakası üzere ayrıntıları var ki. Burada en riskli alan Avrupa Yakası. Burada Kanal’ın ayrıyeten bir tehdit olması Avrupa Yakası’nda da olmasıyla birlikte nasıl bir büyük tehdide dönüşeceğini belirtmek isterim.
“MELEN BİTMİŞ OLSAYDI 2040’A KADAR SU MESELESİNİ ÇÖZDÜK LAFI GERÇEK OLURDU”
Bütün bu kavramlar üzerinden Melen’in bitmesi, su tutması 2,3,4 dönem üst üste kurak dönem geçirseniz bile o bölgenin yağışlı olması sebebiyle aslında riskleri ortadan kaldırıyordu. Melen bugün bitmiş olsaydı seçimden evvel söylenen ne olursa olsun ‘2040’a kadar su sıkıntısını çözdük’ lafı yanlışsız olurdu. Ne yazık ki şu an gerçek değil. İnşallah 2024 itibariyle o meselede ortadan kalkmış olacak. Lakin dediğim üzere bugün için acil bir alarmımız yok. Lakin risk var. O riskte önümüzdeki yılında kurak geçmesi. Hareket planlarımızı çalıştık. Şu an için o denli bir alarmımız yok. Bir vatandaş olarak yapılması gerekenden bahsediyorum. Tasarruflu kullanma kavramına dikkat etsinler. Bizde A, B, C planlarınızı hazırlıyoruz. Tedbirliyiz. Gerektiğinde kamuoyunu bilgilendireceğimiz öbür tahlil hususlarımızda mevcuttur.”
Cumhuriyet
