Josephine Decker

“Madeline’s Madeline” ile 2018’in ses getiren sinemalarından birine imza atan, geçen yıl ünlü müellif Shirley Jackson’ı mercek altına alan “Shirley” ile dikkatleri üzerine çeken Josephine Decker, kendisine nazaran izlenmesi gereken gözden kaçmış 5 sineması listeledi.

Filmloverss’ın aktardığına nazaran, bir sinema gurusu olarak tanımladığı babasıyla Tarkovsky ve Moğolistan üretimi sinemalarla büyüdüğünü söyleyen Decker’ın, Akademi üyelerinin kendi sinemalarıyla ilgili kıymetli ayrıntıları sinemaseverlerle paylaştığı Aframe isimli internet sitesi için hazırladığı listede Maren Ade imzalı “Toni Erdmann” ve Kutluğ Ataman’ın dünya prömiyerini 2014 Berlin Sinema Festivali’nde yapan “Kuzu” sineması de yer alıyor.

İşte, Josephine Decker’ın sinema tarihinde gözden kaçtığını düşündüğü 5 sinema:

1. “Toni Erdmann” – Maren Ade (2016)

Josephine Decker’a nazaran eleştirmenler ve izleyicilerden olumlu yorumlar alan, son yılların en iyi sinemaları ortasında gösterilen Toni Erdmann’ı hâlâ izlemediyseniz, vay hâlinize! Decker için Toni Erdmann hoş, inanılmaz ve epey da eğlenceli bir sinema.

2. “3-Iron” – Kim Ki-duk (2004)

Geçtiğimiz günlerde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden, Güney Koreli direktör Kim ki-duk’un 2004 imali Boş Mesken – 3-Iron sineması, Josephine Decker için çeşitli nedenlerden dolayı meskenden ayrılan insanların boş bıraktığı konutlarda yaşayan, lakin bir ziyareti sırasında konutta yalnız olmadığını fark eden bir adamla ilgili hoş ve büyülü bir sinema. Direktörün birçok sinemasını izlediğini belirten Decker, Kim Ki-duk’un aklını başından aldığını söylüyor.

3. “Ida” – Pawel Pawlikowski (2013)

Josephine Decker’a nazaran Pawel Pawlikowski’nin imzasını taşıyan Ida tam olarak gözden kaçmış bir sinema değil. Arthouse sinemayla ilgilenen insanların izlediği çeşitten sinemalardan biri. Herkesin sineması gördüğünden emin olmadığını söyleyen direktör, sineması baş döndürücü bir tecrübe olarak görüyor.

4. “Kuzu” – Kutluğ Ataman (2014)

Josephine Decker, Kutluğ Ataman’ın yönettiği Kuzu sinemasını birinci defa 2014 Berlin Sinema Festivali’nin Panaroma seçkisinde görmüş ve sinemanın sinematografisine ve oyuncu performanslarına hayran kalmış.

5. “The Last Unicorn” – Jules Bass ve Arthur Rankin Jr. (1982)

Jeff Bridges ve Mia Farrow üzere isimlerin seslendirme takımında yer aldığı, Jules Bass ve Arthur Rankin Jr. imzalı The Last Unicorn’u birinci defa beş yaşındayken izlediğini belirten Decker, sinemanın halet-i ruhiyesine bayılıyor. Decker’a nazaran bu sinema, güçlü bir tona ve kompleks karakterlere sahip. Birebir vakitte güzel prens ve evlenmemiş genç kız üzere cinsin klişelerinden sıyrılan, insani açıdan pek çok hoş istikameti olan, çok gerçekçi bir sinema.

Cumhuriyet