Dünyayı ve Türkiye’yi tesiri altına alan yeni tip koronavirüs salgınına karşı tüm dünyada uğraş sürüyor. Salgına karşı aşılama çalışmaları başlarken en ön saflarda misyon yapan sıhhat çalışanları hastalara şifa olmalarının yanı sıra kimi vakit kendileri de koronavirüse yakalanıyor. Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nde Jinekolojik Onkoloji servisinde sorumlu hemşire olarak misyon yapan 33 yaşındaki Derya Karaca Kadı da eşi ve iki çocuğuyla birlikte koronavirüs geçirdi.
Genç hemşire bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Karaca Kadı, eşi ve iki çocuğunun da hastalığı ağır formda yaşadığını tabir etti. Genç hemşire, hastalığı sürecince, müspet çıkana kadar hastalarına virüs bulaştırmış olabileceği niyetinin kendisini çok endişelendirdiğini belirtti. Herkesin koronavirüse karşı durumun ciddiyetini anlaması gerektiğini belirten Karaca Kadı, Covid-19’a karşı tüm vatandaşları tedbirleri uygulama noktasında uyardı.
“GERÇEKTEN VEFAT VE YAKINLARIMIZI KAYBETME KORKUSU OLDU”
Jinekolojik Onkoloji servisinde sorumlu hemşire olarak misyon yapan Derya Karaca Kadı, koronavirüs geçirdiği sürece dair, “Yaklaşık bir ay evvel geçirdim. Kimden geçtiğini anlayamadık maalesef. Alanda çalıştığımız için çok fazla beşerle karşılaşıyoruz. Aslında korunmamıza karşın maalesef geçebiliyor. Toplumsal aralığa çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Maskelerimizin kesinlikle kapalı olması gerekiyor.
Evliyim 2 çocuğum var, Eşim müspet oldu. İki çocuğum da o semptomları gösterdiler. Yüksek ateş ve öksürük ikisinde de bir hafta boyunca devam etti. Çok ağır geçirdik, nitekim vefat ve yakınlarımızı kaybetme korkusu oldu. Kendim için endişelendim ancak müspet olana kadar geçen müddette kimlere bulaştırmış olabilirim diye de çok endişelendim. Çok dikkat etmemize karşın tıpkı meskenin içinde hepimiz geçirdik. Daha makûs olabilirdik. Hastaneye yatış gerektirebilirdi. Mevt korkusu bizi sahiden çok etkiledi” diye konuştu.
“ACABA HASTALARIMA BULAŞTIRDIM MI DİYE KAYGIM DE OLDU”
İnsanların koronavirüse karşı dikkatli olması ve kurallara uyması gerektiğini söz eden genç hemşire, “Çok üzücüydü, nitekim çok etkilendim, çok ağır geçirdim. Sekizinci güne kadar sahiden çok ağır ateşle geçirdim. Belirti verene kadar hastanede çalışmaya devam ettim. Sanki hastalarıma bulaştırdım mı diye tasam de oldu. Zira bizim hastalarımız kanser hastaları onlar için de başka bir tasa duydum ve hakikaten hastalıktan kendimi koruyamadığım için üzüldüm.
Yakınlarında olmadığı için ya da makus geçiren olmadığı için geçirmeyeceklerini düşünüyorlar. Biz içindeyiz ve arkadaşlarımızı kaybettik. Durumun ciddiyetinin farkındayız insanların da farkına varması gerekir. Geçirmeden geç olmadan. Lütfen uzaklıklarına, el hijyenlerine dikkat etsinler. Maskelerini lütfen taksınlar, hakikat kullansınlar” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
