Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsüne ait haklarında “Anayasa’yı ihlal” ve “siyasal yahut askeri casusluk” hatalarından dava açılan tutuklu sanık Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey’in yargılandıkları davanın ikinci duruşması görüldü.

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Osman Kavala tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kavala’yı çok sayıda avukatın temsil ettiği duruşmaya, firari olan öbür sanık Barkey gelmedi.

Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ahmet Şık’ın da izleyici olarak hazır bulunduğu duruşmayı, birtakım ülkelerin Büyükelçi ve Başkonlosları ile temsilcileri de izledi.

Duruşmada, daha evvel alınan orta karar gereği şahit olarak dinlenilmesine karar verilen ve duruşmaya çağrılan iş insanı Leyla Alaton’un beyanına başvuruldu.

Savcı, Osman Kavala hakkında casusluk davasının Seyahat davası ile birleştirilmesi ve tutukluluğunun devamını istedi.

MAHKEMEDEN TUTUKLAMAYA DEVAM KARARI

Mahkeme Osman Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı verdi. Seyahat ile darbe teşebbüsü davası da birleştirildi. Duruşma 21 Mayıs’a ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan firari eski CIA danışmanı Henri Barkey’in FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde oluşturduğu yapılanmayla gerçekleştirme teşebbüsünde bulunduğu darbe teşebbüsü sürecinde de rol aldıkları belirtiliyor.

Sanıkların, devletin güvenliği yahut iç dış siyasal faydalar bakımından niteliği prestijiyle zımnî kalması gereken bilgileri, siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin ettiklerine dair bulgulara erişildiği söz edilen iddianamede, tutuklu sanık Osman Kavala ve Henri Barkey’in, “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü nizamı ortadan kaldırmaya yahut bu tertip yerine öbür bir sistem getirmeye yahut bu tertibin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına, “devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal faydaları bakımından, niteliği prestijiyle zımnî kalması gereken bilgileri, siyasal yahut askeri casusluk niyetiyle temin etmek” suçlamasıyla da 20’şer yıla kadar mahpusu cezasına çarptırılmaları isteniyor.

Sanıkların, darbe teşebbüsünü FETÖ ismine sevk ve yönetim eden mahrem sorumlularıyla paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe teşebbüsüne hazırlık hareketlerinde bulundukları anlatılan iddianamede, sanıkların darbe teşebbüsünün başarılı olması ardından oluşturulacak yeni idare içerisinde yasal yahut yasa dışı bir kısım vazifeler alması beklenen olan kişi ve kümelerle bu istikamette uyum gayesiyle teşebbüste oldukları aktarılıyor.

İddianamede, Henri Jak Barkey’in darbe teşebbüsünün gerçekleştirilmeye teşebbüs edildiği gün Türkiye’ye geldiği, bu kapsamda da faaliyetini gizlemek amacıyla bir oturum tertip ettiği belirtilerek, “Dosya kapsamında şahit sıfatıyla beyanı alınanların tabirlerinde de belirtildiği üzere, Henri Jak Barkey’in kendisiyle birlikte kalan oturum iştirakçisi başka şahıslardan farklı biçimde gece boyunca darbe teşebbüsüne dair gelişmeleri yakından takip ederek gergin bir karakter yapısı ile sürece dair yönlendirme olarak kabul edilebilecek irtibatlarda bulunduğu, kendisiyle irtibatlı olan yabancı kişi ve kurumların Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın seyahat bilgilerini toplumsal medya üzerinden paylaşmasının da bu kapsamda olduğu tespit edilmiştir.” deniliyor.

Sanıkların, darbe teşebbüsünün yabancı devletler lehine uyum ve sürdürülmesinde faal vazifelerde bulundukları, aksiyonların takibini yerinde gerçekleştirdikleri, kurmuş oldukları uyum ve temaslarla sürece müdahalede bulundukları vurgulanan iddianamede, şu değerlendirmeler yer alıyor:

“Sanık Henri Jak Barkey’in şahit beyanlarına yansıdığı üzere ülkemize ziyaretleri esnasında ülkemiz açısından kritik süreçlerin yaşanmasının bir tesadüfle açıklanamayacak olması ve Barkey’in süreci koordine ve takip ettiği otelden ayrılırken darbe teşebbüsünün faillerinin imzası sayılabilecek bir objeyi buraya bırakmasından da sanık Barkey’in vuku bulan darbe teşebbüsünde rolü olduğunu ortaya koymaktadır.

Henri Jak Barkey’in casusluk aksiyonları kapsamında lokal iş birlikçisi ve ülkemizdeki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği Mehmet Osman Kavala’nın da darbe teşebbüsü öncesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ismine darbe teşebbüsünü sevk ve yönetim eden örgütün mahrem sorumluları ile birbirine paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe teşebbüsüne hazırlık hareketlerinde bulunduğu, bu kapsamdaki hareketlere katıldığı tespit edilmiştir.”

Cumhuriyet