Netflix Türkiye üretimi “Duru Olmak” belgeseli, 19 Şubat’ta izleyiciyle buluştu. Nükhet Duru’nun “Hikayesi Var” albümünü odağına alan belgesel, yayımlandıktan çabucak sonra başlayan telif tartışmalarıyla gündeme geldi.

Netflix, Nükhet Duru’nun “Hikayesi Var” albümünü odağına alan “Duru Olmak” isimli belgeselinin yayınını evvelki gün durdurma kararı aldı. Yayının durdurulma nedeninin ise, direktör Mustafa Tunç ile Nükhet Duru ortasında geçen telif tartışmaları olduğu belirtildi.

Duru, TV100’de yayınlanan “Okan Bayülgen ile Nokta” isimli programa konuk olarak, hayatının bilinmeyenlerinin gözler önüne serildiği belgesel hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Duru Olmak” belgeselinde yaşananları anlatan Duru, şunları kaydetti:

“Bu belgeseldeki çalıştığımız direktör arkadaşımız (Mustafa Tunç) maalesef kimi hırslara mı kapıldı desem, çabuk mu şöhret olmak istedi desem. Yaptığı bir röportajda öylesine fazla palavra söylemiş ki, şaşırdım yani. Hiç benimle uymayacak şeyler, teşekkür bile etmediğimi söylemiş. Alışılmış bir gerçeği yansıtmıyor. Teşekkürlerimin görüntüdeki listesine baktım 20 dakika teşekkür var. Kendi kendini imha etmek istedi yani sonuç oraya vardı.

Yapmak istediğimiz en değerli şey o dijital platform dünya açılmış bir platform olduğundan müzik dalı açısından hoş bir gedik açıldı, hoş bir kapı açıldı diye düşündüm. Benimki biter, öteki arkadaşların ki başlardı. Dokümanı eksik bir toplum olduğumuzdan, insanların belgeselini çekmek onları saklamak ve ileride sevgiyle yad etmek çok kıymetli benim için. Birçok genç arkadaşımla müzik söylüyorum orada stüdyoda heyecanımız aşikâr birbirimizle olmaktan mutluluğumuz aşikâr. Küçük kıskançlıklar, ayıp ben daha mı önde girdim, yok daha mı aşağıda kaldım dur bakayım iyi oturdu mu bana falan. Bu gerçeklikleri seyirci ileride paylaşmak istedim ama hevesi kursağımızda kaldı.”

“CAM KIRIĞI YUTMUŞ ÜZERE HİSSETTİM”

Süreç nedeniyle kırgınlık yaşadığını belirten Duru, şu sözleri kullandı:

“Tabii ki birinci günlerde cam kırığı yutmuş üzere hissediyordum kendimi. Genç bir beşere el vermeye çalışmak ve onun bir şeyi başarması için kendi üzerinden bir şey yaratmasını izlemek zevki sonunda bu türlü olmamalıydı.

Çok kırıldım. Fakat artık atlattım. Dünyanın her yerinde mahkeme açmak istiyor. Söyledikleri o kadar gerçek dışı ki, galiba kendi de inanıyor. Bence yardıma muhtaçlığı var, yardım almalı! Kuşku ediyorum yani buradaki mantaliteden.”

Cumhuriyet