Dr. Öğr. Üyesi Sezer Hacıağaoğlu, Mavi ışığın aslında her yerde bulunduğuna dikkati çekerek, “Güneş ışığı, her ışığın dalga uzunluğu ve gücüne bağlı olarak farklı renk tonları içerir. Görünür ışıklardan en yüksek güce ve en kısa dalga uzunluğuna sahip olan ışık ise mavi ışıktır. Mavi ışık aslında her yerdedir. Açık havada; gün ışığı, kapalı ortamlarda ise LED aydınlatma, bilgisayar, akıllı telefonlar, tabletler neredeyse tüm teknolojik aygıtlar mavi ışık yayar” biçiminde konuştu.

“UYKU DÖNGÜSÜ BOZULABİLİR”

Son vakitlerde popülerliği artan mavi ışığın insan sıhhati için büsbütün ziyanlı manasına gelmediğini belirten Dr. Hacıağaoğlu, “Gündüz maruz kaldığımız mavi ışık insanların uyku-uyanıklık döngüsünün oluşmasına katkı sağlar. Gece teknolojik aletlerin yaydığı mavi ışık ise bu döngüyü bozabilmekte ve uyku sorunlarına, gün içi yorgunluklara neden olabilmektedir. Ayrıyeten insan gözü mavi ışığı filtrelemekte kâfi değildir ve maruz kaldığımız mavi ışığın tamamı gözün hudut katmanı olan retinaya ulaşmaktadır. Bu yüzden ‘aşırı mavi ışık maruziyeti’ uzun periyotta kalıcı retina hasarı oluşturabilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar mavi ışığın sadece göze tesirli olmadığını; erkeklerde prostat, bayanlarda göğüs kanserini arttırıcı tesirlerinin bile olabildiğini göstermektedir” dedi.

“ÇOCUKLAR İÇİN MAVİ IŞIK FİLTRELERİ KULLANIN”

Dr. Hacıağaoğlu, mavi ışıktan korunabilmek için dikkat edilmesi gerekenleri şu biçimde sıraladı:

“Bunlardan birincisi kullandığımız mavi ışık yayan aygıtların ekranlarına, mavi ışık filtreli ekran koruyucular takmaktır. Yeniden bu aygıtların ışık ayarlarından ekran parlaklık düzeyleri azaltılarak kullanılabilir. Gün içinde devamlı bilgisayar başında çalışmak zorunda olan bireyler, mavi ışık filtre kaplamalı gözlükler kullanabilir. Çocuklarda pandemi nedeniyle uzaktan eğitim ve konut içinde geçirilen vaktin artışına bağlı olarak ekran bağımlığının arttığını görüyoruz. Uzun mühlet ekran başında yakın uzaklıklı vakit geçirmek, mavi ışığın yan tesirlerinin yanında miyopiyi tetiklemektedir. Bundan korunabilmek ismine hem çocuklara hem de bilgisayar başında tüm gün çalışmak zorunda olanlara; dijital göz yorgunluğundan korunabilmeleri için 20 dakikada bir en az 20 saniye mola vermelerini ve gözlerini ekrandan uzaklaştırarak yaklaşık 6 metre uzaklığa odaklanmalarını istiyoruz. Bunu pratik olarak mola verdiğimizde pencereden dışarı bakarak uygulayabiliriz.”

“ÖNCESİNDE TABİBE BAŞVURULMALI”

Mavi ışık maruziyetinin her gün arttığına dikkat çeken Dr. Hacıağaoğlu, “Çağımızın getirdikleri nedeniyle teknolojiyle olan sıkı bağımız inkâr edilemez seviyede. Bu nedenle mavi ışık maruziyetimiz de her geçen gün artmakta. Kullandığımız her aygıta mavi ışık filtresi koymak çok pratik olmayacağı için mavi ışık filtreli gözlükler kullanmak mavi ışığın zararlarından bizi koruyacaktır. Lakin gününü bilgisayar ekranı başında geçirenler, yaşadıkları her göz sorununu mavi ışığa bağlamamalı; başta göz kuruluğu, kırma kusurları üzere birçok göz hastalığının da bu şikâyetlere neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle bir göz hastalıkları tabibine başvurmak, ayrıntılı muayene için epey önemlidir” diye konuştu.

Cumhuriyet